Küresel ısınmanın hızla arttığı günümüz dünyasında, buna paralel olarak artan enerji ihtiyacını karşılamak için dünyada çeşitli projeler yürütülmektedir, bilim adamlarının uzun uğraşlarından sonra adeta yeni dünya düzenini oluşturabilecek tamamıyla doğal yöntemlerle elde edilecek yenilenebilir enerji biyoyakıtları keşfetmişlerdir.

Tarımsal potansiyeli yüksek olan ülkeler için bu durumu avantajlı hale getirmişlerdir; biyoetanol, biyogaz (Biogaz) ve biyodizel (Biodizel) yeni fırsat açılımları yaratmıştır. Güneş, rüzgar, hidrolik enerji, ,hidrojen enerjisi, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından olan biyokütle enerjisi büyük bir potansiyele sahiptir.

Yenilenebilir, doga sartlarinin elverdigi sürece heryerde yetistirilebilen, sosyo–ekonomik gelişme sağlayan, atıkların değerlendiremesini saglayan, çevre dostu, değişik enerji formlarına dönüşebilen, farkli bir enerji kaynağı olan biyokütle enerjisi; biyometanlaştırma, biyofotoliz, fermentasyon, piroliz, gazlaştırma, karbonizasyon, esterleşme gibi yöntemlerle karbon ve hidrojence zengin, yüksek ısıl değerli, kolay taşınabilir ve depolanabilir, alternatif enerjiye dönüştürülebilmektedir.

Biyokütle hammaddeleri olarak orman ürünleri, yağlı tohumlar, karbonhidratlar, elyaf bitkileri, bitkisel artıklar ve atıklar, hayvansal atıklar, kentsel ve endüstriyel atıkların kullanıldığı düşünülürse potansiyelin büyüklüğü göze çarpmaktadır. Doğada her yıl 150 milyar ton biyokütle üretilmektedir bu buyuk miktarin sadece %10‘u ticari olarak geri dönüsümü saglanmaktadir.

No comments yet.

Leave a comment